Sual: Kabir ehlinden yardım istenirken, nelere dikkat etmek gerekir?
CEVAP
Abdülaziz-i Dehlevî hazretleri Fâtiha’nın tefsirinde buyuruyor ki: Birisinden yardım istenirken, yalnız ona güvenilirse, onun, Allahü teâlânın yardımına mazhar olduğu düşünülmezse, haramdır. Eğer yalnız Allahü teâlâya güvenilip, o kulun Allah’ın yardımına mazhar olduğu, Allahü teâlânın her şeyi sebeplerle yarattığı, onun da bir sebep olduğu düşünülürse caiz olur. Enbiya ve evliya da, böyle düşünerek başkasından yardım istemiştir. Bu düşünceyle birisinden yardım istemek, Allahü teâlâdan istemek olur.
Musa Kazım’ın kabri, duamın kabul olması için ilaç gibidir. (İmam-ı Şâfiî)
Keşif ehli evliyanın çoğu, ruhlardan feyz alarak olgunlaşmışlardır. (Eşiat-ül-lemeat)
Mevlana Abdülhakim-i Siyalkuti hazretleri buyuruyor ki: Dua eden, Allahü teâlâdan istemektedir. Duasının kabul olması için, Allahü teâlânın sevdiği bir kulunu vasıta yapmaktadır. (Ya Rabbî, bu sevgili kulunun hatırı ve hürmeti için bana da ver!) demektedir. Yahut evliyadan bir zata, (Ey Allah’ın velisi, bana şefaat et, bana vasıta ol, benim için dua et!) demektedir. Dileği veren, yalnız Allahü teâlâdır. Velî, sadece vesiledir, sebeptir. O da fânidir, tasarrufu, gücü yoktur. Allahü teâlânın verdiği güçle yardım etmektedir. Böyle inanmak şirk olsaydı, Allah’tan başkasına güvenmek olsaydı, diriden de dua istemek, bir şey istemek yasak olurdu. Bir cahil, dileğini Allah’ın kudretinden beklemeyip, (Veli yaratır) derse, bu düşünceyle ondan isterse, bu elbette yanlıştır, şirktir. Bunu ileri sürerek, İslam âlimlerine dil uzatılamaz. Zaten herkes kulun bir şey yaratamayacağını bilir. (Zad-ül-lebib)
Abdülhak-ı Dehlevi hazretleri buyuruyor ki: İnsan ölürken ruhunun ölmediğini, şuur sahibi olduğunu, ziyaret edenleri ve onların yaptıklarını anladığını âyet-i kerimeler ve hadis-i şerifler açıkça bildiriyor. Evliyanın ruhları, diriyken olduğu gibi, öldükten sonra da, yüksek mertebededir. Evliyada, dünyada da, öldükten sonra da keramet vardır. Keramet sahibi olan, ruhlardır. Ruh ise, insanın ölmesiyle ölmez. Kerameti yaratan, yalnız Allah'tır. Her insan, Allahü teâlânın kudreti karşısında, diriyken de, ölüyken de hiçtir. (Mişkat)
Bu yazıları kaçırmayın:
Depremi kim yapıyor?
Sual: Bir ateist, (Yağmurların karların yağması, tsunami, deprem gibi bütün doğa olayları kendiliğinden meydana gelir. Depremi Allah'ın ...
-
Sual: Halk arasında, (Namaza başlayıp bırakmak, sonra tekrar başlayıp tekrar bırakmak, hiç kılmamaktan daha büyük günah olur. Bıraktıkta...
-
Sual: Yakasız gömlekli biri, “(Bir kavme benzeyen onlardandır) hadisi gereğince, kâfir olmamak için yakalı gömlek giymiyorum” diyor. Kâf...
-
Sual: Feministlere yaranmaya çalışan bazı kişiler, kadın erkek eşitliğini savunuyorlar. (Allah’ın kadın kullarını Allah’ın mescitlerinde...
-
Sual: (İyilikten maraz doğar) diyorlar. İyilik ettiklerimden kötülük görüyorum. Kimseye iyilik etmemek mi gerekir? CEVAP İyilere iyilik ...
-
Sual: Müslüman olan yaşlı bir yabancı, sünnet olmasa, günah olur mu? CEVAP Hayır, günah olmaz, ama çocukları sünnet ettirmek İslam’ın şiar...
-
Sual: Ş. Yeşil isimli biri, Sünnîlere (Sizi sofular) diye saldırmış. Ömer Nasuhi Hoca da yazdığı Ashab-ı kiram kitabında, onun sofular sözün...
-
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir işin sonunda Allahü teâlânın rızası yoksa, bu iş niye yapılır ve niye birbirine bu tavsiye edilir ki?...
-
Sual: Amentü’de bildirildiği gibi, hayrı da, şerri de yaratan Allah olunca, (Sevab veya günah kazanmak da bizim elimizde olmuyor) diye ina...
-
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretlerinin zamanında da, şimdiki kadar olmasa da, helalle haram, sünnetle bi’dat bir...
-
Sual: (Hamamdan çıkarken, soğuk suyla duş almak iyidir) diyorlar. Uygun olur mu? CEVAP Bu tıbbî bir sualdir. Biz bilemeyiz. Zararı veya fa...
0 yorum: