Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
(Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resulullah) sözünün, söylenmesi kolay, ama değeri çok yüksektir. Hakkı bâtıldan ayıran bir kelimedir. Asırlarca, kâfirler bu kelimeyi söylememek için öldüler, Cehenneme gittiler. Müslümanlar ise söyleterek onların iki cihanda saadete kavuşmaları için canlarını feda ettiler, şehid oldular, Cennete gittiler.
Doğmak, ölmenin alametidir. Bir şey muhakkak olacaksa onu olmuş bilmelidir. Ölmek, âhiretin, ebedî hayatın başlangıcıdır. Orada ise Cennetten ve Cehennemden başka yer yoktur.
Allahü teâlâ, (Yarattıklarımı inceleyen, büyüklüğümü anlar) buyuruyor. Peygamber efendimize (Allah’ı gösterirsen, inanırız) dediler. Cenâb-ı Hak da, (Ben onların içindeyim. Niye beni görmüyorlar?) buyurdu. Süleymaniye Camisini ve ondaki ince sanatları gördükten sonra, (Hayır, Mimar Sinan’ı gözümle görmeden, öyle bir mimarın varlığına inanmam) demek, ne kadar mantıksız bir söz ise, (Ben Allah’ı görmeden inanmam) demek daha mantıksızdır. Çünkü kâinattaki her şey Onun eseridir, hepsini O yarattı. Vücudumuzdaki hücreler, midemiz, kalbimiz, hep Cenab-ı Hakk'ın kudretiyle çalışıyor. Süleymaniye kendi kendine olmadığı gibi, vücudumuz da kendi kendine çalışmıyor. Kör göremiyorsa Güneş’in suçu ne? Bir beyt:
Eğer kusur varsa, bakan gözdedir,
Yoksa, yâr kimseye gizli değildir.
Hangi cihaz, bir insanın komutu olmadan çalışabilir ki? (Kendiliğinden meydana gelen araba, kendi kendine gider, virajlardan döner, ışıklarda da kendi kendine durur) demek, ne kadar ahmakça bir söz ise, (Vücuttaki organlar kendi kendine çalışır, gözler kendi kendine görür, kulak kendiliğinden duyar) demek de o kadar ahmaklıktır, inkârcılıktır. İdarecisi yoksa, komut verilmezse, araba çalışmaz. Nasıl her cihazın meydana gelmesi, çalışması bir insana muhtaçsa, kendimiz de, bütün organlarımız da her an Allah'a muhtaçtır.
Beyin gibi çalışan bir bilgisayar yapılmak istense, Everest Tepesi kadar büyük olması lâzımdır. Yapılsa bile, çalıştırmak için yine düğmesine basacak bir insan gerekir. O hâlde, bizim beynimizin düğmesine kim basıyor?
Eğer insan âcizliğini anlarsa, Allah’ın büyüklüğünü anlar. Bugün Allah’a inanmayan, ibadet etmeyen, hep âcizliğini anlamadığı ve kibirli olduğu için bu hâldedir. Gurur ve kibir, insanları perişan etmektedir.
Bu yazıları kaçırmayın:
Depremi kim yapıyor?
Sual: Bir ateist, (Yağmurların karların yağması, tsunami, deprem gibi bütün doğa olayları kendiliğinden meydana gelir. Depremi Allah'ın ...
-
Sual: Halk arasında, (Namaza başlayıp bırakmak, sonra tekrar başlayıp tekrar bırakmak, hiç kılmamaktan daha büyük günah olur. Bıraktıkta...
-
Sual: Yakasız gömlekli biri, “(Bir kavme benzeyen onlardandır) hadisi gereğince, kâfir olmamak için yakalı gömlek giymiyorum” diyor. Kâf...
-
Sual: Feministlere yaranmaya çalışan bazı kişiler, kadın erkek eşitliğini savunuyorlar. (Allah’ın kadın kullarını Allah’ın mescitlerinde...
-
Sual: (İyilikten maraz doğar) diyorlar. İyilik ettiklerimden kötülük görüyorum. Kimseye iyilik etmemek mi gerekir? CEVAP İyilere iyilik ...
-
Sual: Müslüman olan yaşlı bir yabancı, sünnet olmasa, günah olur mu? CEVAP Hayır, günah olmaz, ama çocukları sünnet ettirmek İslam’ın şiar...
-
Sual: Ş. Yeşil isimli biri, Sünnîlere (Sizi sofular) diye saldırmış. Ömer Nasuhi Hoca da yazdığı Ashab-ı kiram kitabında, onun sofular sözün...
-
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir işin sonunda Allahü teâlânın rızası yoksa, bu iş niye yapılır ve niye birbirine bu tavsiye edilir ki?...
-
Sual: Amentü’de bildirildiği gibi, hayrı da, şerri de yaratan Allah olunca, (Sevab veya günah kazanmak da bizim elimizde olmuyor) diye ina...
-
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretlerinin zamanında da, şimdiki kadar olmasa da, helalle haram, sünnetle bi’dat bir...
-
Sual: (Hamamdan çıkarken, soğuk suyla duş almak iyidir) diyorlar. Uygun olur mu? CEVAP Bu tıbbî bir sualdir. Biz bilemeyiz. Zararı veya fa...
0 yorum: